reklamlar

haberler

manşet haberler

Personel Sağlık Personeli Sağlıkçılar PersonelSaglik.NET

8 Kasım 2017 Çarşamba

Emniyet Genel Müdürlüğünden dev operasyon: 1051 kişi yakalandı

Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı koordinesinde, başta hırsızlık suçlarından olmak üzere arama kararları alınarak aranan şahısların yakalanması ve süratle adalete teslim edilmelerini sağlamak amacıyla Türkiye genelinde eş zamanlı operasyonlar düzenledi. Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığına bağlı 2.419 ekip, 6.649 personelin görev aldığı ve 2.741 ikamette arama yapılan operasyonlar neticesinde; hırsızlık suçundan 282, cinayet suçundan 11, yağma suçundan 22, yaralama suçundan 120, cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçlarından 23, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 2, silahla tehdit suçundan 14, dolandırıcılık suçundan 39, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan 39, FETÖ'ye üye olmak suçundan 3 kişi ve diğer suçlarla birlikte aranan toplam 1051 şahıs yakalanarak adli mercilere sevk edildi. Adli mercilere sevk edilenler arasında 20 yıla kadar hapis cezasıyla aranmakta olan 18 şahıs, 10 yıla kadar hapis cezasıyla aranmakta olan 69 şahıs, 5 yıla kadar hapis cezasıyla aranmakta olan 165 şahıs, 2 yıla kadar hapis cezasıyla aranmakta olan 474 şahıs bulunuyor. Ayrıca yapılan operasyonlarda 1 ruhsatsız tabanca, 1 av tüfeği, 10 mermi, 1 kurusıkı tabanca, 6069 adet captagon ve 616 gram esrar ele geçirildi.

20 Temmuz 2017 Perşembe

AKDAĞ Görevi DEMİRCAN'a Teslim Etti

Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan kabine değişikliğinin ardından Sağlık Bakanlığında devir teslim töreni düzenlendi.

Recep Akdağ, törende yaptığı konuşmada, tarihin belli dönemlerinde belli ilerlemeler kaydedildiğini belirterek, AK Parti iktidarlarından sonra Türkiye'de sağlık hizmetlerinde bu sıçramanın elde edildiğini söyledi.

Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Akdağ, "Sağlıkta Dönüşüm Programı ismiyle 2002 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla başlattığımız çalışmalar, yaklaşık 10 yıllık bir süre içerisinde bütün dünyada Türkiye'nin sağlık sistemini bir örnek sistem halinde getirdi. Dünyanın takdir ettiği ve birçok ülkenin örnek almaya çalıştığı bu sistem, aslında halkımızın, vatandaşlarımızın, tek tek her birimizin sağlık hizmetlerine erişmesini sağladı. Verimliliği artırarak bunu sağladık. Yeni organizasyonlar oluşturduk." diye konuştu.

Bu kapsamda, Aile Hekimliğini kurduklarını ve AK Parti hükümetleri döneminde kamu hastanelerini tek çatı altında topladıklarını anlatan Akdağ, sağlık hizmetlerine erişimin yükseltildiğini söyledi.

Akdağ, ambulans ihtiyacından, birinci basamak denilen aile hekimliği hizmetlerine, oradan da hastanecilik hizmetlerine kadar her alanda çalışma yapıldığını dile getirerek, bunların vatandaşlar tarafından da takdir edildiğini vurguladı.

Hükümet olarak vatandaşın kamu hizmetlerinden memnuniyetini ölçtüklerini anımsatan Akdağ, sağlık hizmetlerinin 2002 yılında yüzde 39 memnuniyet alırken, bu oranın şimdi yüzde 75.5'e çıktığına dikkati çekti.

Bunun sürdürülerek daha üst seviyelere yükseltilmesinin AK Parti hükümetlerinin hedefi olduğunu vurgulayan Akdağ, ilerleme ile ihtiyaçların da değiştiğini fark ettiklerini aktardı. Akdağ, hastalık yükünün değiştiğine değinerek, eskiden Türkiye'de çocukların ishal ve kızamıktan kaybedildiğini, anne ve bebek ölüm oranlarının çok yüksek olduğunu, zatürre, sıtma ve tifodan kişilerin yaşamını yitirdiğini, bu durumun artık tamamen değiştiğini bildirdi.

Türkiye'de hastalık yükünün hem azaldığını hem de vasfının değiştiğini anlatan Akdağ, şişmanlık, hareketsizlik ve sigara ön planda olan sorunlar arasında yer aldığını söyledi.

Bu yılın başından itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın talimatlarıyla sağlıkta dönüşümün ikinci fazını başlattıklarını hatırlatan Akdağ, şunları kaydetti:

"Şimdi inşallah tüm AK Parti iktidarlarımızın oluşturduğu mirası değerli Bakanımıza emanet etmek üzere buradayız. Biliyoruz ki Allah'ın izniyle çok kıymetli Bakanımız Ahmet Demircan, kendi müktesebatı itibariyle ve kendi kabiliyetleri itibariyle bu bayrağı çok daha yükseğe kaldıracaktır. Türkiye, bunu başarabilecek bir ülkedir. Türkiye'nin sağlıkta tüm dünya ülkelerine model ülke olma özelliğini taşırken, bir taraftan da vatandaşımızın çok daha kaliteli hizmet almasını sağlayacak yeni bir dönemi inşallah Sayın Bakanımızla birlikte oluşturmuş olacağız.

Vazifemiz, kendilerine vazife verilmiş değerli bütün arkadaşlarım gibi AK Parti'nin 'önce insan' diyen felsefesini, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın insana hizmet etmeyi hizmetkarlık bilen anlayışını en yüksekte tutmaktır. 2019'a kadar böyle yolumuza devam edeceğiz. Biz, biraz yorulmayan bir partiyiz. 15 sene içerisinde iktidarlar yorulur ama biz Allah'a şükürler olsun kendini yenileyebilen, vatandaşının ihtiyacına göre yoluna devam edebilen bir AK partiyiz. 2019'da da ipi inşallah bu şekilde göğüsleyeceğiz. Yeni kabinemiz, 2019'a giderken ülkeyi dimdik ayakta tutan, ileriye taşıyan bir felsefeyle yoluna devam edecektir.

Şunu da bilmenizi arzu ederim. Sonuna kadar bana ne emriniz olursa, geçmişten gelen tecrübe aktarımı konusunda, burada sizin 24 saat hizmetinizde olan bir arkadaşınız var. Rabbim, kolaylık ihsan etsin. Bu hizmeti en mükemmel şekilde götüreceğinizi, bayrağı çok daha yükseğe çıkaracağınızı da biliyorum. Şimdiden size muvaffakiyetler diliyorum."

- "İkimizde 6 çocuğa sahibiz"

Akdağ, Demircan ile bir ortak özelliklerinin de olduğunu belirterek, "Değerli Bakanımızla ikimiz aynı fakülteden mezunuz. Erzurum Atatürk Üniversitesinden mezunuz. Basına da yansıdı, ikimiz de 6 çocuğa sahibiz." dedi.

Sosyal medyada "Sağlık Bakanı olmak için 6 çocuğa sahip olmak gerekiyor." diye yazıların yer aldığını ifade eden Akdağ, çok çocuklu olmanın gerçekten insanı yetiştiren bir tarafı olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Her çocuğun tek başına ayrı bir dünya olduğunu dile getiren Akdağ, ergenlik çağında da çocukların kişilik yapılarının değiştiğini, 6 çocuk sayısının ergenlikte 12 çocuk gibi olduğuna işaret etti. Akdağ, "O dönemde ikinci bir çocuk daha oluyorlar. Eğer 2 çocuğunuz varsa ergenlik çağında bu 4 çocuk gibi oluyor. Bizim 6 çocuk var, 6'sının da ergenlik çağında değiştiğini sayarsan 12 oluyor. Bizler, damat ve gelinlerimizi de çocuklarımız olarak gören bir toplumuz. O zamanda 6 artı 6, 12 çocuk oluyor." şeklinde konuştu.

- "Mazisini olmayanın istikbali olmaz"

Ahmet Demircan da tüm canlıların en önemli özelliğinden birinin kendilerini yenileme yeteneği olduğunu belirterek, "Biz, canlı bir toplumuz ve dönüşüm içinde olan, gelişim içinde olan bir milletiz. Bu dönüşümü, üç temel üzerine oturttuk. Sistemde dönüşüm, ondan önce zihniyette dönüşüm ve uygulamadaki, hizmetteki dönüşüm." dedi.

Zihniyetteki dönüşümün "insanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla insan merkezli bir dönüşüm olduğunu ve bu anlayışla yola çıktıklarını dile getiren Demircan, şöyle devam etti:

"Sonradan onun gerektirdiği sistemi inşa ettik ve o sistemi zamanın gerektirdiği şekilde de yeniliyoruz. Bu yenileme sadece sağlıkta değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi gelişmesi, devlet gelişmesi de adım adım kendisini yeniliyor. En son 18 Nisan’da yapmış olduğumuz referandumda sistemimizi de yeniden geliştirdik. Şimdi, bu yeni sisteme uygun gelişim adımları atılıyor.

Sağlıkta da aynı adımlar atılıyor. Daha önce hizmet veren tüm Bakan arkadaşlarımızın yapmış olduğu hizmetlerin biriktirdiği tecrübeden elbetteki istifade edeceğiz. Mazisi olmayanın istikbali olmaz. Biz, maziyle birlikte istikbale yürüyen bir hareketiz. Bu, sağlıkta da aynı şekilde devam edecek."

Sağlığın, Türkiye’de hizmet alanları içinde çıtası en yüksek alanlardan biri olduğuna dikkati çeken Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye’de son 15 yıl içerisinde 2002’den itibaren hızla çıta yükseldi. Şimdi bize düşen bayrak yarışında, bu çıtayı daha da yukarıya çekmek. Halkımızın hizmetlerini, zamanın da gerektirdiği yenilikleri de yerine getirerek, daha da artırmak ve bayrağı bir üst noktada bizden sonra gelecek olanlara devredebilmektir.

Bakanımızın, diğer Bakan kardeşlerimizin, arkadaşlarımızın buradaki tecrübelerinden elbette yararlanarak, bu hizmeti en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağımı, buradan sizler aracılığı ile bütün milletimize söz olarak veriyorum. İnşallah 2019’a giderken Cumhurbaşkanımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın kılavuzluğunda, rehberliğinde ve önderliğinde Türkiye, hızlı bir şekilde bu dönüşümleri yapacak ve milletimizin, ülkemizin layık olduğu güç ve ülkemizin mazlumlara el uzatma potansiyelini arttıracak."

Türkiye’nin, sadece Türkiye olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Demircan, "Bu güzel sağlık hizmetlerini sadece 80 milyona vermiyoruz. Aynı şekilde, bize sığınmış 3.5 milyon mülteciye de veriyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’nin sağlıkta gelmiş olduğu bu yüksek noktayı düşürmeden daha da yükseğe taşımak gibi zor bir görevimiz var ama ben inanıyorum ki Sayın Bakanımın da Bakan arkadaşlarımızın tecrübeleriyle birlikte bu işi yapacağız, yerine getireceğiz. Allah, hepinizden razı olsun.” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Recep Akdağ Demircan'a çicek ve özel bir vazo hediye ederek, görevinde başarılar diledi. Demircan da aynı şekilde Akdağ’a vazo takdim etti.

Akdağ ve Demircan, törene katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, eski Gençlik ve Spor bakanı Akif Çağatay Kılıç ile AK Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan ve AK Parti Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam'a da teşekkür etti.

9 Temmuz 2017 Pazar

Bu şerefsizliğe avukat bile dayanamadı, ‘tutuklansın’ dedi

Olay, Samsun’un İlkadım ilçesinin Kuşçulu Mahallesi’nde dün meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli 1 çocuk babası emekli 62 yaşındaki A.C.S.M., komşusunun zeka geriliği olduğu ileri sürülen 12 yaşındaki oğlu A.D.’yi dondurma alma bahanesiyle kandırıp bir tarlanın kenarına götürerek burada cinsel istismarda bulunmaya kalktı.

Bu sırada yoldan araçla geçen vatandaşlar durumu fark edince araçlarından inip A.C.S.M.’yi darp ettiler. Hastanelik olan şahıs tedavisinin ardından İlkadım İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından gözaltına alındı.


BARO’DAN ATANA AVUKAT: TUTUKLANSIN

Jandarmadaki sorgulanmasının ardından bugün Samsun Adliyesine sevk edilen A.C.S.M., savcı tarafından tutuklanması talebiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. A.C.S.M.suçunu itiraf ederken, kendisine baro tarafından avukat tahsil edilen A.C.S.M.’nin avukatı Kamil Aral, mahkemede müvekkilinin serbest bırakılması yerine tutuklanmasını talep etti.

Avukat Kamil Aral, ” Müvekkilimin eylemini gören köylüler saldırmışlar. Mağdurun yüzde 30 zeka geriliği vardır. Suç ahlaka aykırı bir suçtur. Serbest kalması nedeniyle toplumsal infial sebebiyle yeni olayların doğma ve asayişin bozulma ihtimali yüksektir. Şüphelinin tutuklanması kamu yararınadır” diye konuştu.




TUTUKLANDI

Nöbetçi sorgu mahkemesinin hakimi A.C.S.M.’yi “çocuğun cinsel istismarı” suçundan tutuklanmasına karar verdi. A.C.S.M., tutuklanarak jandarma tarafından Samsun Kapalı Cezaevine gönderildi.


AVUKAT: “KAMU VİCDANINI DÜŞÜNEREK….”

Adliye çıkışı açıklamada bulunan Avukat Kamil Aral, son günlerde Türkiye’de meydana gelen ve halkı derinden üzen cinsel istismar olaylarının artmasından dolayı kamu vicdanını düşünerek müvekkilimin tutuklanmasını talep ettim” şeklinde konuştu.

 

9 Nisan 2017 Pazar

Sahte kadın doktor ve arkadaşı tutuklandı

BURSA’da kendisini doktor olarak tanıtan 45 yaşındaki Aydan B.,  internet sitesi üzerinden tanıştığı araç sahibinin 300 bin lira değerindeki lüks otomobilini para ödemeden almaya çalışırken, arkadaşı 35 yaşındaki Remzi Ö. ile suçüstü yakalanıp tutuklandı. Sahte doktorun, daha önce de ‘Güven Sağlama’ yöntemi ile 150 bin lira değerinde lüks otomobil dolandırdığı öğrenildi.

Bursa’da kendisini doktor olarak tanıtan kadın ve arkadaşının, M.B. adlı kişiyi parasını satış sonrası ödeyecekleri vaadiyle 150 bin liralık otomobilin alım satımı sırasında dolandırdı. Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği, olaydan sonra ortadan kaybolan iki şüpheliyi yakalamak için soruşturma başlattı. Yürütülen soruşturma sonucu sahte kadın doktorun Aydan B., arkadaşının ise 35 yaşındaki Remzi Ö. olduğunu belirleyerek kendilerini takibe aldı. Polis, Aydan B. ve arkadaşının bu kez  Balıkesir’de oturan E.C.’nin, internette satışa sunduğu 300 bin liralık lüks otomobiline talip olduğunu tesbit etti. Kendisini  Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’nde doktor olarak tanıtıp, yoğun olduğunu belirtip, E.C.'den, Balıkesir'den Bursa'ya gelmesi durumunda otomobili satın alacağını söyledi. Şüpheliler ile araç sahibi buluşma yerine geldiğinde, sahte doktor ve arkadaşı kendilerini takip eden polisler tarafından gözaltına alındı.

Şüphelilerin otomobilinde 2 doktor önlüğübulundu. Aydan B. ve arkadaşı  Remzi Ö. ifadesinin ardından, 'dolandırıcılık' suçundan çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

FOTOĞRAFLI

6 Nisan 2017 Perşembe

'Aktif Sen'e özlük hakları iyi olduğu için üye oldum'

Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan eski öğretmenin 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu sanık eski öğretmen Cahide Kılınboz ile avukatı hazır bulundu.

Kimlik tespitinin yapılması ve iddianamenin okunmasının ardından sanık savunmasına geçildi.

Kılınboz savunmasında, FETÖ'ye kesinlikle üye olmadığını ve bağlantısının olmadığını ileri sürdü.

Örgütün evlerinde ve yurtlarında kalmadığını, bankalarına para yatırmadığını, gazete ve dergilerine üye olmadığını ileri süren Kılınboz, "Aktif Sen Eğitim Sendikasına üyeliğim vardır. Bunu da özlük hakları iyi olduğu için yaptım. Bu üyelik okul idaresinin onayıyla yapılan bir üyelikti. Sıkıntılı bir şey olsaydı idare buna müsaade etmezdi. Sendikanın bu yapıyla bir bağlantısının olduğunu bilseydim üye olmazdım." dedi.

Kılınboz, ByLock'un sendikada çalışan "Ayşe" diye tanıdığı biri tarafından iletişim kurabilmek için yüklendiğini iddia ederek, "Ben başta karşı çıktım, 'yükleme başka türlü de iletişime geçeriz' dedim ama kendisi farklı bir uygulama olduğu için bu program üzerinden konuşacağımızı söyledi. Bir süre sonra silmek istedim ama teknolojiden çok iyi anlamadığım için bir süre silemedim. Sildirebilmek için bekledim." ifadesini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve eksikliklerin tamamlanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

- İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, tutuklu sanık Cahide Kılınboz'un, 17-25 Aralık'tan sonraki süreçte kendi isteğiyle FETÖ/PDY'nin gizli mesajlaşma programı ByLock'u kullandığı ve örgütle bağlantılı Aktif Eğitim Sendikasına üye olduğu anlatılıyor.

İddianamede, sanık Kılınboz'un "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

1 Nisan 2017 Cumartesi

Erdoğan: Memur Kanunu değişmeli

5'inci Esnaf ve Sanatkarlar Şurası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ve ilgili bakanların katılımıyla ATO Congresium'da gerçekleştirildi.

Burada önemli mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

 

ÇOCUKLARIMA MEMURİYETTEN UZAK DURMALARINI TAVSİYE ETTİM

Çocuklarıma da memuriyetten uzak durmaları tavsiyesinde bulundum. Kamu görevi elbette önemlidir. Gerçek potansiyelin ortaya konmasına engeldir. Kamuda belirli bir sistem var. Ne kadar çalışkan, cesaretli olursanız olun belli bir kalıba zorla sokar. Esnaf ve sanatkarlarımız başta olmak üzere emeklerinin alın terlerinin karşılığını almaya daha yakın. Elbette rızkı veren Allah'tır. Gençlerimiz rızıklarını illa devlet kapısında değil, birikim ve ilgilerinin olduğu alanlarda aramalarını tavsiye ediyorum.

MEMUR KANUNU'NUN DEĞİŞMESİ LAZIM

Devlete kapağı bir atayım ondan sonra para pul derdim olmaz. Mantık bu mu, mantık bu. Onun için ne diyoruz. Bu Memur Kanunu'nun değişmesi lazım. Niye, hakkını veren çalışan devam etsin. Ama çalışmıyorsa millet ve devlet onları sırtında taşımaya mecbur kalmasın. 15 Temmuz'da bunu yaşamadık mı? 15 Temmuz'dakiler bunlar değil mi? Yedirdik, içirdik bombaları onlar yağdırdı bize. Peygamber efendimiz rızkın 10'da 9'unun ticarette olduğunu söylüyor. Çalışmalar sayesinde Başbakanlık ve ilgili bakanlıkların elinde birikim oldu. Hükümetimiz her fırsatta birikimi kullanarak insanı yaşat ki devlet yaşasın mantığında bir kamu personel oluşumu yaratmalı. Türkiye'nin tarihi dönüşümü ile bir adım daha ileriye taşıyacağına eminim. Esnaf ve sanatkarın önünü açan bir bürokratik altyapı oluşana kadar sizlerin meselelerinin de takipçisi olacağız.

kaynak : ahaber.com.tr

25 Şubat 2017 Cumartesi

Sağlık Bakanlığı 3890 sözleşmeli personel alacak

SAĞLIK BAKANLIĞI VE TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU TAŞRA TEŞKİLATI HİZMET

BİRİMLERİNDE İSTİHDAM EDİLMEK ÜZERE SÖZLEŞMELİ SAĞLIK PERSONELİ ALIM İLANI

Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu taşra teşkilatı hizmet birimlerinde

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası ile 663

sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 45/A maddesi kapsamında istihdam edilmek

üzere ÖSYM tarafından yapılacak merkezi yerleştirme ile ortaöğretim, ön lisans

ve lisans düzeylerinde sözleşmeli sağlık personeli alınacaktır.

Ortaöğretim, ön lisans ve lisans düzeylerinde tercih yapılabilecek sözleşmeli

sağlık personeli pozisyonlarının bulunduğu KPSS-2017/3 Tercih Kılavuzu,

ÖSYM'nin internet sitesi üzerinden yayınlanacaktır.

Tercih işlemlerinde lisans düzeyindeki pozisyonlar için 2016-KPSS Lisans, ön

lisans ve ortaöğretim düzeyindeki pozisyonlar için 2016-KPSS Ortaöğretim - Ön

Lisans sınav sonuçları kullanılacaktır.

Adaylar tercihlerini, 2 - 9 Mart 2017 tarihleri arasında tercih kılavuzunda

belirtilen kurallara göre ÖSYM'nin internet sitesi üzerinden T.C. Kimlik Numarası

ve şifresini girerek yapabilecektir. Perfüzyonist pozisyonunda tercih yapmak

isteyen adayların, tercih işlemlerinin başlayacağı 2 Mart 2017 tarihinden önce

mutlak suretle Devlet Personel Başkanlığı Kamu Personel İstihdamı Dairesi Başkanlığına

şahsen başvuru yapmaları gerekmektedir.

Anılan Başkanlığın duyurularına istinaden daha önce başvuru yapmış ve bilgileri

alınmış adayların tekrar başvurmalarına gerek yoktur. Kamu kurum ve kuruluşlarında

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesine göre sözleşmeli personel

statüsünde çalışmakta iken; hizmet sözleşmeleri sona erenler veya bu kılavuzdaki

sözleşmeli pozisyonlara yerleştirilmek üzere tercih yapanlar hakkında 657 sayılı

Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesinde

(*) ve 6/6/1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe

konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ek 1 inci maddesinin

3 ve 4 üncü fıkralarında (**) yer alan hükümlerin uygulanacağı göz önünde bulundurulmalıdır.

(*) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesinde yer alan hüküm:

"...Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket

etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi

içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi

tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe

kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler."

(**) Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların ek 1 inci maddesinin

3 ve 4 üncü fıkralarında yer alan hükümler: "...Sözleşmeli personelin, hizmet

sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmesinin

feshedilmesi veya sözleşme dönemi içinde sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi halinde,

fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli

personel pozisyonlarında yeniden istihdam edilemez.

Sözleşmesini;

a) Kısmi zamanlı veya proje süresi ile sınırlı çalışanlardan,

b) Ek 4 üncü madde çerçevesinde unvan değişikliği yapanlardan,

c) Eş veya sağlık durumu nedeniyle yer değişikliği talebinde bulunmakla beraber;

geçiş yapacağı hizmet birimi bulunmaması, birim bulunmakla beraber o birimde

aynı unvan ve niteliği haiz boş pozisyon bulunmaması veya en az bir yıllık fiili

çalışma şartını karşılayamaması nedenlerinden herhangi birine bağlı olarak,

Ek 3 üncü maddenin (b) veya (c) bendi hükmü kendilerine uygulanamayanlardan,

tek taraflı feshedenler, bir yıllık süre şartına tabi tutulmadan yeniden istihdam

edilebilirler."

23 Şubat 2017 Perşembe

Öğretmenler Yeniden Eğitilecek ve Performansı Ölçülecek!

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, BALKANTÜRKSİAD'ın düzenlediği 17. sinerji toplantısına katıldı.

Referandumun ardından hızlı bir şekilde birçok alanda reform yapacaklarını vurgulayan Şimşek:

"100 LİRALIK VERGİNİN 4'TE BİRİ EĞİTİME HARCANIYOR"

"Eğitim bizim en öncelikli hedefimiz. Samimi olarak söylüyorum, bugün bütçenin 5'te birini vergi gelirlerini, vergi gelirlerinin neredeyse 4'te birini bu ülke eğitime harcıyor. Milletten alınan her 100 liralık verginin neredeyse 4'te biri eğitime harcanıyor. 600 bin civarında öğretmen atamışız. 300 bin civarında yeni derslik yapmışız.

"OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ZORUNLU HALE GETİRECEĞİZ"

Fakat nitelikte daha kat etmemiz gereken yollar var. Önümüzdeki dönemde biz okul öncesi eğitimi zorunlu hale getireceğiz. Bütün Türkiye'nin tam gün eğitim uygulamasına geçeceğiz. Beşinci sınıftan itibaren tüm öğrenciler yabancı dil hazırlık sınıfı okumalı.

Öğretmenlerimizin konumunu güçlendirmeli, yeniden eğitilmeli ve performanslarını ölçmeliyiz.

8 Ocak 2017 Pazar

Devlette FETÖ Temizliğinin Detayları...

Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) ile mücadele kapsamında 9 bin 352 kişi kamudan ihraç edilirken 276 kişi görevine iade edildi. Olağanüstü hal (OHAL) kapsamında hazırlanan 679, 680 ve 681 sayılı 3 yeni Kanun Hükmünde Kararname (KHK), Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında 2 Ocak'ta toplanan Bakanlar Kurulunca Anayasa'nın 121'inci maddesi ile 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'nun 4'üncü maddesine göre, alınan kararlar doğrultusunda hazırlanan 679, 680 ve 681 sayılı kanun hükmünde kararnameler, Resmi Gazete'nin bugünkü son mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.


679 sayılı KHK ile terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti ya da iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan kamu kurumlarındaki çok sayıda çalışanın görevlerine son verildi.


Ayrıca 679 sayılı KHK'da "Kamu Personeline İlişkin Tedbirler, Emekli Emniyet Teşkilatı Personeline İlişkin Tedbirler, İade Hükümleri, Yurtdışında Öğrenim Görenler, Kapatılan ve Kapsamdan Çıkarılan Kurum ve Kuruluşlar" alt başlıklarıyla çeşitli yeni düzenlemelere yer verildi.


680 sayılı KHK'da yargı, medya hizmet sağlayıcıları ve iç güvenlik, 681 sayılı KHK'da da milli savunmayla ilgili yapılan düzenlemeler yer aldı.

5 Ocak 2017 Perşembe

MEB, Sınav Görevlendirmelerindeki Bu Sorunu Çözmelidir

7-8 Ocak 2017 tarihlerinde MEB tarafından açık lise ve açık ortaokul sınavları yapılacak. Sınav görevlendirmeleri yapıldı. Fakat mesaj sorunu görevlendirmelerde karışıklığı sebep oluyor.

Milli Eğitim Bakanlığının geçtiği yeni sınav sisteminde görevlendirmeler merkezi sistem üzerinden puana göre yapılmaktadır. Az puanlı öğretmenden başlamak üzere sınav görevleri dağıtılmaktadır.

MEBBİS sınav işlemleri modülü üzerinden yapılan görevlendirmelere öğretmenler de aynı ekran üzerinden onay vermektedirler. Bu sistemde öğretmenlere görev verildiği anda cep telefonlarına mesaj gelecek şekilde bir özellik eklenmiştir. Bu özellik ilk zamanlarda düzgün çalışsa da ilerleyen zamanlarda karışıklığa sebep olmaya başlamıştır.Örneğin son olarak 7-8 Ocak tarihlerinde yapılacak sınavlar için yapılan görevlendirmelerde sınav görevlendirmelerinden birkaç gün sonra mesajlar gelmeye başlamıştır. Cep telefonlarına gelen mesaj sayısıyla MEBBİS'teki görev sayıları farklılık göstermektedir. Ayrıca günler sonra gelen mesajlar, yeni sınav görevi olarak da algılanmaktadır.

Cumartesi günü yapılak olan sınavla ilgili 5 Ocak 2017 Perşembe günü hala daha cep telefonuna mesaj gelen öğretmenler olduğu Mebpersonel.com tarafından tespit edilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığının beğenilen bu uygulaması şu an için düzeltilmeyi beklemektedir. Sınav görevleri MEBBİS ekranına düştüğü anda öğretmenlere mesaj gitmeli; kaç oturum görev verildiyse o kadar mesaj gönderilmelidir.

Bunun dışında zamansız ve farklı sayıda gönderilen sınav görevi mesajları karışıklığa sebep olmaktadır.

MEB mesaj sorununu en kısa sürede çözmeli ve bu uygulamasına sorunsuz bir şekilde devam etmelidir.

 

MEBPERSONEL

1 Ocak 2017 Pazar

Tırnak yeme alışkanlığı nasıl bırakılır?

Tırnak yeme alışkanlığı neden olur?

- Psikolojik sorunlar

- Stres

- Kaygı

- Yanlızlık

- Korku

- Hayal kırıklığı

Tırnak yeme alışkanlığı nasıl bırakılır?

Neem yağı

Bir pamuk yardımı ile neem yağını parmaklarınızın uçlarına sürün ve kurumasını bekleyin. Eğer bilinçsizce tırnaklarınızı yeme alışkanlığınız varsa neem yağının acı tadı sizi bu alışkanlığınızdan vazgeçirecektir.

Sarımsak

Bir diş sarımsağı soyun ve parmak uçlarınıza sürün. Birkaç dakika beklettikten sonra yıkayın. Sarımsak tadı sizi tırnak yeme huyunuzdan vazgeçirecektir. Ayrıca bir pamuğa sarımsak yağı dökerek parmak uçlarınıza da sürebilirsiniz.

Acı kabak

Bir acı kabağı 3-4 parçaya ayırın. Kestiğiniz parçaları blendera atarak iyice çekin. Ardından bir süzgeç yardımı ile kabağın suyunu süzün. Daha sonra bu suyu parmak uçlarınıza sürün ve kurumaya bırakın. Kabağın acı tadı tırnak yemenizi engelleyecektir.

Parlatıcı

Eğer bilinçsizce tırnaklarınızı yiyorsanız parlatıcının kötü tadı sizi bu huyunuzdan vazgeçirecektir.

HABERİN DEVAMI

1

2

 

Haberdata.com Güncel Son Dakika Haberleri